ALZHEİMER VAKALARININ YAKLAŞIK YARISI HAFİF EVREDE Prof. Dr. KAYNAK SELEKLER

Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları, Alzheimer demansı vakalarının yüzde kaçının şu anda ciddi demansa sahip, yüzde kaçının orta derecede demanstan muzdaripve yüzde kaçının hafif hastalığa sahip olduğunu araştırıyor.

Araştırmacılar, Alzheimer demansı vakalarının yarısından biraz fazlasının (yüzde 50,4) hafif, vakaların yaklaşık üçte birinin (yüzde 30,3) orta ve yüzde 19,3’ünün ağır vakalar olduğunu saptıyor. Hafif Bilişsel Bozukluk ve hafif demans vakalarının %45.2 si daha sonra Alzheimer demansına ilerliyor. Bilişsel olarak bozulmuş ya da Alzheimer demansı teşhisi konan tüm kişilerin yaklaşık yüzde 45’inin erken Alzheimer demansına sahip olduğu bulunuyor.

Hafif Bilişsel Bozukluk veya Alzheimer demansının hafif evresine erken müdahale, son yıllarda Alzheimer araştırmaları ve ilaç geliştirmede birincil odak noktası olmuştur.

Araştırmacılara göre, Alzheimer demansı ile yaşayan insanların yarısının hafif hastalığa sahip olduğu bulgusu, bu külfetli hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak veya ilerlemesini önlemek için araştırma ve müdahalelere duyulan ihtiyacı gösteriyor.

Bireylerin yaşam kalitesini iyileştirmek ve sosyo-ekonomik yükü hafifletmek için hastalığın gidişatını değiştirebilecek risk faktörlerini belirlemenin ve tedavi etmenin çok önemli olduğu belirtiliyor.

Araştırmacılar, Alzheimer’li çoğu insanın hậlậ bir miktar korunmuş yaşam kalitesindeki bir aşamada olduğuna inanıyor. Bu, etkili olan herhangi bir ilaç tedavisinin Alzheimer’lilerin kötüye gitmesini önlemeye yardımcı olabileceği anlamına geliyor.

Kaynaklar:

https://www.medscape.com/viewarticle/968462?uac=295762CZ&faf=1&sso=true&impID=4022319&src=wnl_edit_tpal#vp_2

https://n.neurology.org/content/98/11/e1114

Hafif Bilişsel Bozukluk Normale Dönebilir mi?

Nüfus yaşlandıkça, bunama da dahil olmak üzere yaşa bağlı rahatsızlıkları yaşayan bireylerin sayısı artıyor Çoğu bunama türünün tedavisi olmadığı için, bunamanın önlenmesinde risk faktörlerinin bilinmesi gerekiyor.

Kanada,”School of Public Health Sciences, University of Waterloo, Ontario”da  yapılan yeni bir araştırmada (2022) Hafif Bilişsel Bozukluk (HBB)’lu kişilerin normal bilişe ne oranda geri dönebileceği ve bunda etkili faktörlerin neler olduğu inceleniyor. Daha önceki çalışmalardan da HBB’li bazı kişilerin normal bilişe döndüğü biliniyor.

Hafif Bilişsel bozukluk, hastalık beyinde başladığı halde semptomların ortaya çıkmadığı klinik öncesi (semptomsuz) evre ile hastalığın belirtilerinin ortaya çıktığı demans evresi arasındaki ara evredir.

HBB’li kişiler daha önce yapabildikleri fatura ödeme, yemek hazırlama veya alışveriş gibi karmaşık fonksiyonel görevlerin yapımında hafif sorunlar yaşar. Bu aktiviteleri yaparken eskiye göre, daha fazla zaman harcar, daha az verimli olur ve daha fazla hata yapar. Bununla beraber günlük yaşam aktivitelerinin yapımında genelde minimal yardıma gerek duyup bağımsızlığını korur. Bu bilişsel değişiklikler, sosyal veya mesleki işlevlerde anlamlı bir bozukluk yapacak derecede değildir. 

Analiz, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ”School Sisters of Notre Dame” üyeleri arasında yaşlanma ve biliş üzerine bir çalışma olan Nun (Rahibe) çalışmasının katılımcılarını içeriyor. Rahibelerin hepsi başlangıçta, 75 yaş ve üzerinde ve yaklaşık %14.5’i 90 yaşından büyük. Katılımcılar genellikle yüksek eğitimli ve %84.5’i lisans veya yüksek lisans derecesine sahip. Ayrıca benzer bir sosyoekonomik statüye, sosyal destek düzeyine, evlilik ve üreme geçmişine ve alkol ve tütün kullanımına sahipler.

Araştırmacılar bilişsel işlevi başlangıçta ve daha sonra ölüme veya 12. değerlendirme turunun sonuna kadar yaklaşık yılda bir kez inceliyor. Çalışmada Alzheimer Hastalığı nöropsikolojik bataryası beş test kullanıyor. (Gecikmeli Kelime Hatırlama, Sözel Akıcılık, Boston Adlandırma, Yapısal Praxis ve Mini-Mental Durum Muayenesi).

Sonuçlar, 619 katılımcının 472’sinin çalışma süresi boyunca HBB’ye sahip olduğunu gösteriyor. Bunların yaklaşık %30,3’ü (üçte biri) ortalama 8,6 yıllık bir takip sırasında en az bir kere HBB’den normale geçiş gösteriyor, %83,9’u demans geliştirmeye devam ediyor.

Sonuçta Araştırmacılar, “yüksek düzeyde bir eğitim, üstün akademik performans ve mükemmel yazılı dil becerileri, hafif bilişsel bozukluğun normal bilişsel işleve dönüşünü sağlayabilir. Tümü bilişsel rezervin belirteçleri olan bu faktörlere sahip bireylerin, HBB’den demansa ilerlemeye kıyasla, HBB’den normal bilişe dönüş şansının önemli ölçüde daha yüksek olduğunu”  belirtiyor.

HBB’den normal bilişe sık sık dönüş bilgisi, HBB’si olanlarda kaçınılmaz bilişsel gerileme endişelerini hafifletebilir.

Kaynaklar:

https://www.medscape.com/viewarticle/968462?uac=295762CZ&faf=1&sso=true&impID=4022319&src=wnl_edit_tpal#vp_2

https://n.neurology.org/content/98/11/e1114

Selenyum

Son 20 yıldır egzersizin beyinde yeni nöronlar yaratabileceği biliniyor, ancak nasıl olduğu gerçekten anlaşılamadı.

Egzersizin yaşlanan beyin üzerindeki etkisi üzerine yapılan araştırmalarda, pek çok gıdada bulunan bir mineral olan selenyumun kanda taşınmasında gerekli bir proteinin seviyelerinin fiziksel aktivite ile yükseldiği bulunmuştu. Daha önceki bir çalışmanın bulguları selenyumun antioksidan özelliklerinin hafıza üzerinde koruyucu etkileri olabileceğini göstermişti.

Selenyum, topraktan ve sudan emilen temel bir eser mineraldir. Tahıllar, et ve kabuklu yemişler gibi gıdalarda ve en yüksek seviyeleri Brezilya fıstığında bulunur.

Avusturalya, Queensland Üniversitesinde yapılan yeni bir araştırmada, diyetle alınan selenyum takviyelerinin egzersizin etkilerini çoğaltıp çoğaltamayacağı araştırılıyor.

Çalışma, selenyum takviyesinin nöron oluşumunu artırabileceğini ve yaşlı farelerde bilişi iyileştirebileceğini gösteriyor.Ayrıca inmeden etkilenen farelerin öğrenme ve hafıza eksikliklerinin, selenyum takviyesi verildiğinde normale döndüğü bulunuyor.

Yeni nöron üretimi seviyeleri, insanlarda olduğu gibi yaşlı farelerde de hızla düşer. Farelere selenyum takviyeleri, nöronların üretimi arttırıyor ve yaşlanmada gözlemlenen bilişsel eksiklikleri tersine çeviriyor.

Bu araştırmaya göre, selenyum adlı doğal bir mineral, öğrenmeyi ve hafızayı iyileştirebilir ve hatta muhtemelen yaşlanan beyinlerdeki hafıza kaybını tersine çevirebilir. Ancak selenyum tek başına egzersizin yerini almıyor.

Meyveler, kuruyemişler, sebzeler ve etten oluşan dengeli bir diyet alan bir kişi genellikle iyi selenyum seviyelerine sahiptir. Ancak yaşlı insanlarda, özellikle nörolojik rahatsızlıkları olanlarda selenyum takviyeleri faydalı olabilir.

Kontrolsüz bir şekilde, yüksek doz selenyum alınması durumunda bazı yan etkiler görülebilmektedir. Nefesin sarımsak gibi kokması, halsizlik, ateş, bulantı, kusma, saç ve tırnaklarda zayıflama gibi şikayetlerin yanı sıra karaciğer, böbrek ve kalbe ait sorunlar gibi istenmeyen durumlara neden olabilir.

Kaynak


http://www.alzheimersweekly.com/2022/02/natural-mineral-may-help-reverse-memory.html