KENDİNİ GENÇ HİSSET, DAHA UZUN YAŞA
Berlin’deki Alman Gerontoloji Merkezi’nde 5.000’den fazla orta yaşlı yetişkin ve yaşlıyı (ortalama yaş: 64) inceleyen bir araştırmada katılımcılara ” üç yıl boyunca, kendilerini kaç yaşında hissettikleri, ne kadar stres yaşadıkları ve yürüme , giyinme ve / veya banyo gibi temel günlük aktiviteleri ne kadar iyi yapabildikleri” soruşturuldu.
Genel olarak, daha fazla stres bildirenler, bu rutin görevleri yerine getirme yeteneklerinde daha büyük bir düşüş olduğunu belirttiler. Bu ilişkinin genellikle insanlar yaşlandıkça daha güçlü olduğu görüldü.
Ancak gerçek yaşlarından daha genç hissettiğini söyleyenler arasında stres ile temel günlük aktivitelerdeki bozulma arasındaki bağlantı belirgin şekilde daha zayıftı. Aslında, daha genç hissetmenin koruyucu olduğu gözlendi.
Bir yandan, genç bir benlik algısından kaynaklanan stresi azaltmanın, sistemik iltihaplanma (enflamasyon) tehdidini ortadan kaldırmak da dahil olmak üzere somut fiziksel faydalara dönüşebileceği bulundu.
Genç bir benlik duygusuna sahip olmak, fiziksel ve zihinsel refahı sağlam tutmaya yardımcı olan olumlu davranışlarda bulunabilir: Kendini daha genç hisseden bireyler sağlığı koruyucu davranışlar uygulayabilir.. Örneğin, kendilerini pek genç hissetmeyenlere göre fiziksel olarak daha aktif olabilirler. Ek olarak, kendini daha genç olarak algılamak, insana işleri etkili bir şekilde başarma yeteneklerinde motive edici bir güç olabilir.
Araştırmacıların gözlemlerine göre, tüm bunlar, yaşlı yetişkinlerin olduklarından daha genç hissetmelerine yardımcı olmak için tasarlanmış müdahalelerin yaşlıların daha sağlıklı kalmasına ve daha uzun yaşamasına yardımcı olabileceğini gösteriyor. Öznel yaş sorununu keşfetmeye yönelik önceki çabalar Alman ekibinin bulgularını destekliyor.
Bir uzmana göre, “Gerçek yaşından daha genç hissetmenin çok çeşitli, daha iyi sağlık göstergeleriyle ilişkili olduğunu gösteren önceki önemli araştırmalar göz önüne alındığında, bu çalışma hiç şaşırtıcı değil. Bu çalışmanın yeni söylediği şey, daha genç hissetmenin insanları stresin sağlıksız etkilerinden koruduğuna işaret etmesidir. Yaşından genç hissetme nihayetinde, insanların kendilerine daha iyi bakmalarına ve böylece genç bir benlik duygusunu yeniden kazanmalarına neden olabilir.”.
Buradaki bir sakınca, kişinin kendi yaşlanmasına ilişkin çok iyimser bakış açılarının dezavantajları olup olmayacağıdır. Çünkü aşırı iyimser bireyler yaşla ilgili belirli potansiyel kayıpları tahmin etmeyebilir ve bu nedenle bunlara hazırlıksız yakalanabilir.
Kaynak
https://www.webmd.com/healthy-aging/news/20210512/feel-younger-than-your-age-you-might-live-longer#1
ZİHNİNİZİ GENÇ VE DİNÇ TUTUN
Müzik
Müzik dinlemek yalnızca daha uyanık hissedilmesine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda hafıza ve ruh halini de artırabilir.
Arkadaş
Yeni insanları tanımak, bir bulmaca çözmek kadar beynin “yürütme işlevini” artırır. Bu zihinsel beceriler, kısa süreli hafızayı, dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırma gücünü ve odaklanmaya devam etme yeteneğini içerir. Başkasının bakış açısını dinlemek ve kendini onun yerine koymaya çalışmak beyni yeni şekillerde düşünmeye iter.
Stres
Stres beyinde kortizol adı verilen bir hormon salgılamasına neden olabilir ve bu da net düşünmeyi zorlaştırır. Zamanla yüksek düzeyde stres, öğrenme ve hafızada sorunlara neden olabilir. Beyni korumanın eğlenceli bir yolu, iyi bir kahkaha atmaktır. Kortizol seviyelerini düşürebilir ve beynin sağlıklı kalmasına yardımcı olabilir.
Doğa
Doğanın sakinleştirici bir etkisi vardır ve dışarıda vakit geçirildiğinde bu, beynin gün boyunca aldığı sürekli veri akışından ve uyaranlardan dinlendirir. Bu, odaklanma yeteneğini yeniden başlatmasına izin verir, böylece daha yaratıcı hissedilebilir ve sorunlar daha iyi çözülebilir.
Değişiklik
İnsanlar alışkanlık sahibi yaratıklardır. Ama beynin bir şeyleri karıştırmaya çalışması iyidir. Rutindeki bir değişiklik, beynin yeni bilgiler öğrenme ve onu tutma yeteneğini artırır. Yeni bir tarif deneyin veya şehrinizin farklı bir bölümünü keşfedin.
Yeniden öğrencilik
Yeni bir beceri veya konu öğrenildiğinde, beynin birçok hücresi arasında yeni yollar açılır. ilgi çeken yeni bir hobi de denenebilir. İlk başta zor geliyorsa pes etmemelidir.Onu aşmak ne kadar zorsa, beyin için o kadar iyidir.
Dikkat
Beyin, aynı anda birkaç bilgi akışıyla karşılaştığında, hepsini gözden geçirmek zorundadır. Bu, odaklanmayı, hafızayı yönetmeyi ve bir şeyden diğerine geçmeyi zorlaştırır. Her seferinde tüm dikkat tek bir şeye odaklanmalıdır.
Meditasyon
Meditasyon yüksek tansiyon veya yüksek kolesterol konusunda yardımcı olabilir. Her ikisi de Alzheimer riskini artırabilir. Odaklanmanın hafızayı ve kelime seçme yeteneğini artırabileceği ve bir düşünceden diğerine geçmeyi kolaylaştırabileceği görülüyor.
Egzersiz
Egzersiz yapmak vücut için olduğu kadar beyin için de iyidir. Egzersiz, akıl yürütme ve düşünme becerilerini keskin tutar, çünkü beyne giden kan akışını ve onu korumaya yardımcı olan bazı kimyasalları artırır. Her gün en az 30 dakika hareket etmeye çalışmalıdır.
Uyku
Yeterince uyunmazsa, basit bir görev bile başka türlü olacağından daha fazla zihinsel çaba gerektirebilir. Ayrıca odaklanma çok daha zor olur ve kısa süreli hafızada boşluklar olduğu fark edilebilir. Zinde kalmak için her gece 7 ila 9 saat uyku yeterlidir.
Beslenme
Ne kadar çok kalori alınırsa, hafıza kaybı şansı o kadar yüksek olabilir. Nedeni kesin değil, fakat orta yaşta daha büyük bir vücut kitle indeksi, yaşamın sonraki dönemlerinde zayıf beyin sağlığıyla bağlantılıdır.
Beyin için gıdalar
Bazı yiyecekler beyni korumak için çok çalışır. Bunlara meyveler, sebzeler, baklagiller, balıklar ve kanola ve zeytinyağı gibi “iyi” yağlar dahildir. Günlük bir fincan çay veya kahve de beynin uyanmasına yardımcı olabilir.
Sigara
Sigaradaki birçok kimyasal madde beyin için zehirlidir. Bu nedenle sigara içme zihinsel gerileme ve bunama ile bağlantılıdır. Aynı şey pasif içicilik için de geçerlidir.
Kalp sağlığı
Kalp sağlığı kötüyse, öğrenme ve hafıza problemleri daha olasıdır. Fazla kilolu olmak ve yeterince egzersiz yapmamak kan damarlarını daraltabilir. Bu, beyine akan kan miktarını sınırlar ve arterler sertleşmeye başlayabilir. Yüksek tansiyon, beyin sağlığının risk altında olduğunun en büyük işaretidir.
Depresyon
Depresyon, zihinsel bir düşüş yaşama olasılığını daha fazla etkiler. Çaresizlik duygularına ve sevilen şeylere karşı ilgi kaybına ek olarak, depresyon kişiyi bir “beyin sisi” içine sokabilir. Düşünmek, odaklanmak ve karar vermek çok daha zor olabilir.
Kaynak
https://www.webmd.com/healthy-aging/ss/slideshow-keep-mind-young?ecd=wnl_men_052221&ctr=wnl-men-052221_lead_cta&mb=AY%40qZSw7g%2fKC%40bHday8IwOHnVev1imbCmuG2GXzVvmA%3d
İYİ ARKADAŞLAR DEMANSA KARŞI BÜYÜK KORUYUCU
80 yaş ve üstü olan ve en az 50’li veya 60’lı yaşlarındaki insanlar kadar iyi bilişsel beceriye sahip olan Süper yaşlı (Super Ager)’lar, bilişsel olarak ortalama aynı yaştaki akranlarına kıyasla daha tatmin edici, yüksek kaliteli ilişkiler yaşadıklarını bildirdi. .
Northwestern Üniversitesi’nde (ABD) , yapılan bir çalışmada, güçlü sosyal ağları sürdürmenin daha yavaş bilişsel düşüşle bağlantılı olduğu teorisi desteklendi
Katılımcılar, psikolojik iyilik halini araştıran bir anketi cevapladılar. Ölçek, psikolojik iyi oluşun altı yönünü inceler: özerklik, başkalarıyla olumlu ilişkiler, çevresel uzmanlık, kişisel gelişim, yaşamın amacı ve kendini kabullenme. Super yaşlılar, başkalarıyla olumlu ilişkilerde ortalama 40 puan alırken, kontrol grubunun 36 puan aldığını belirlendi. Fark önemliydi.
Diğer araştırmalar, Alzheimer hastalığı ve Hafif Bilişsel Bozukluğu olan kişilerde sosyal ağlarda bir düşüş olduğunu bildirmiştir ve önceki literatür, yaşlılıkta psikolojik iyilik halinin, Alzheimer demansı geliştirme riskinin azalmasıyla ilişkili olduğunu göstermiştir.
Yapılan bu araştırma, pozitif, sıcak ve güvenilir arkadaşlıkları sürdürmenin, hafıza ve bilişsel işlevlerde daha yavaş bir düşüşün anahtarı olabileceğini saptadı.. .
Kaynak
http://www.alzheimersweekly.com/2017/11/good-friends-are-great-protection.html#more