SOSYAL YAŞAM, KURUYEMİŞLER ve BUNAMA PROF. DR. KAYNAK SELEKLER

Sosyal yaşam ve demans riski

Londra ve Paris’teki araştırmacılar, orta yaştaki arkadaşları ve aileleri ile iletişim halinde kalmanın beynin dil ve hafızayı içeren merkezlerini harekete geçirdiğini ve bunun da daha iyi bilişsel sağlığı açıklayabileceğini belirtti. Yakın tarihli bir araştırmaya göre, orta yaşta sık sosyal temas – düzenli olarak arkadaşları ve aileyi görmek – daha sonraki yaşamda demans teşhisi olasılığının düşük olmasıyla ilişkilendirildi.

Çalışmanın ana sonucu, orta yaşta sık sosyal temas bildiren yetişkinlerin demans teşhisi alma olasılığının daha düşük olmasıydı. Araştırmacılar ayrıca, bu etkinin, arkadaşlarıyla sık sık etkileşim kurduğunu bildiren katılımcılar için, yalnızca aile üyeleriyle sosyal temas bildirenlere göre daha güçlü göründüğünü belirtti. İstatistiksel analizler, 60 yaşında daha sık sosyal temasın, daha sonraki demans teşhisinde daha fazla azalma ile ilişkili göründüğünü ortaya koydu.

Akrabalardan ziyade arkadaşlarla daha sık orta yaş sosyal teması da artan bilişsel performans seviyeleriyle bağlantılıydı. Araştırmacılar, sosyal temas sıklığı, azalmış demans riski ve daha iyi bilişsel performans arasındaki ilişkinin, sosyal temasın bilişsel rezervi iyileştirmesinin ve dolayısıyla demans riskini azaltmasının bir sonucu olabileceğini yorumladılar. Bilişsel rezerv, bazı yaşlı yetişkinlerin yaşa bağlı beyin değişikliklerinin varlığına rağmen nispeten normal düşünme ve hafıza yeteneklerini nasıl koruyabildiklerini açıklayabilir.

Yaşlanma mı, Bunama mı?

Yaşlandıkça unutkanlığın daha sık olduğu fark edilir. Hafif hafıza kaybı, yaşlanmanın normal bir parçası olabilir. Demans olacağı anlamına gelmez. Yaşla ilgili normal hafıza sorunları olan 65 yaşın üzerindeki kişilerin yalnızca %1’i her yıl bunama yaşayacaktır.

Hafıza kaybı günlük işleri halletmeyi zorlaştırıyorsa, bunu görmezden gelmemek gerekir. Az önce duyduğu şeyleri unutmak, aynı soruyu defalarca sormak, kağıt veya elektronik hatırlatıcılar kullanmak bunun işaretleri olabilir. Bazen herkes hata yapabilir. Ancak, tanıdık bir tarifte talimatları takip etmek veya eskiden yapılan bir işi yapmakta gerçekten zorlanmak hafıza sorunlarının bir uyarı işareti olabilir.

TV kumandasını kullanırken sorun yaşamak, çamaşır makinesinin nasıl ayarlayacağını unutmak ve ara sıra bu tür şeylerde biraz yardıma ihtiyaç duymakta , muhtemelen endişelenecek bir şey yoktur. Ancak, araba kullanmak, yol bulmak ve sevilen oyunları oynamak gibi alışkın olunan düzenli aktiviteleri yaparken sorun yaşanıyorsa, bu daha ciddi bir hafıza sorununun işareti olabilir.

AVM veya mağazadan çıkıp ”Şimdi arabamı nerede bıraktım?” diye düşünülebilir. Arada bir, nereye park edildiğinin unutulması normaldir. Yine de düzenli olarak tekrarlıyorsa demansın bir uyarı işareti olabilir.

Anahtarlar veya gözlük gibi bir şeyin nereye koyulduğu unutulduğunda, çoğu zaman geriye dönüp bulunabilmelidir. Her zaman bir şeylerin kaybedildiği fark edilir ve geri dönüp onlar bulanamazsa, bu daha büyük bir hafıza sorununun ortak bir işaretidir. Sabah uyanıldığında ”Bugün günlerden ne?” sorusunun cevabını bulmak çok uzun sürmez. Ancak sık sık tarihlerin, mevsimlerin veya zamanın geçişi unutuluyorsa, bu da gerçek hafıza sorununun başka bir işaretidir.

Bir odaya girildiğinde ne yapılacağı hatırlanmıyorsa, bunun için endişelenmeye gerek yok. Herkesin başına gelir. Ancak Alzheimer hastalığı olan kişiler bazen nerede olduklarını unuturlar. ya da kendilerini bir yerlerde bulurlar ve oraya nasıl geldiklerini hatırlamazlar.

Bazen doğru kelimeyi bulmakta zorlanmak normaldir. Ya da bir kelime yanlış şekilde kullanılabilir. Bunun için endişeye gerek yok. Ancak Alzheimer hastalığı olan kişiler genellikle konuşma veya yazmada ciddi sorun yaşamaya başlar. Tanıdık nesneler için doğru terimi veya iyi tanıdıkları birinin adını hatırlamakta zorlanabilirler. Eğer isimler, kelimeler veya daha sonra ne söyleneceği konusunda mücadele ediliyorsa, bu daha ciddi bir hafıza kaybının işareti olabilir.

Hafıza sorunları daha şiddetli hale geldiğinde, insanların hobilere, sosyal olaylara veya yapmayı sevdikleri diğer faaliyetlere ilgilerini kaybetmeleri yaygındır. Kişi arkadaşlarından , ailesinden veya iş arkadaşlarından kaçabilir. Bir sohbeti sürdürmek veya takip etmek zor olabilir.

Yaşanan şeyin sadece bir yaşlanma olup olmadığından emin olmak için, uzman bir doktora başvurmak yardımcı olabilir.

Hafıza iyi ama yine de kişi endişeliyse, bununla ilgili yapabilecek bir şeyler olabilir. Okumak, bulmaca çözmek ya da başka bir şekilde meşgul olmak için zaman harcayan kişilerin Alzheimer olma olasılığı daha düşüktür. Bu faaliyetlerin zihni zinde tutmaya yardımcı olması mümkündür. Stresi azaltmak, doğru beslenmek ve egzersiz yapmak da iyi bir fikirdir.

Kuruyemişler ve Beyin

İnsanlar yaşlandıkça, doğal olarak kavramsal akıl yürütme, hafıza ve işleme hızında değişiklikler yaşarlar. Bunların hepsi normal yaşlanma sürecinin bir parçasıdır. Fakat yaş, aynı zamanda bilişsel hastalıklar için bilinen en güçlü risk faktörüdür.

Nüfusun yaşlanması, yirmi birinci yüzyılın en önemli zorluklarından biridir. İnsanlar yalnızca daha uzun yaşamakla kalmaz, aynı zamanda yaşlandıkça ek sağlık desteğine ihtiyaç duyarlar. Bu da yaşlı bakımı ve sağlık hizmetleri üzerinde benzeri görülmemiş bir baskı oluşturur. İyileştirilmiş ve önleyici sağlık hizmetleri – diyet değişiklikleri dahil – yaşlanan nüfusun sunduğu zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olabilir.

Güney Avustralya Üniversitesi’nden yapılan yeni bir araştırmaya göre, uzun vadeli, yüksek miktarda kuruyemiş tüketimi, yaşlılarda daha iyi bilişsel sağlığın anahtarı olabilir. 55 yaş üstü 4822 Çin’li yetişkin üzerinde yapılan bir çalışmada, günde 10 gramdan fazla kuruyemiş yemenin, yemeyenlere kıyasla %60’a kadar, yaşlı insanların bilişsel işlevlerini iyileştirebildiği saptanıyor. Kuruyemişler düşünme, akıl yürütme ve hafıza da dahil olmak üzere daha iyi zihinsel işleyiş sağlıyor ve bu da normalde doğal olarak deneyimlenecek olan yıllık bilişsel düşüşü etkili bir şekilde ortadan kaldırıyor.

Kuruyemişlerin, kolesterolü düşürebilen ve bilişsel sağlığı iyileştirebilen beslenme özelliklerine sahip yüksek miktarda sağlıklı yağlar, protein ve lif içerdiği biliniyor.Yaşa bağlı bilişsel gerileme ve nörojeneratif hastalık için bir tedavi olmasa da, insanların yediklerindeki farklılıklar yaşlı insanlar için iyileştirmeler sağlayabiliyor.

KAYNAKLAR:

  1. Sommerlad A, et al.  Association of social contact with dementia and cognition: 28- year follow-up of the Whitehall II cohort study . PLOS Medicine. 2019;16(8):e1002862.
  2. https://www.webmd.com/alzheimers/ss/slideshow-is-it-aging-or-alzheimers
  3. http://www.alzheimersweekly.com/2019/03/brains-are-nuts-about-nuts.html