EGZERSİZİN İLGİNÇ BİR FAYDASI PROF. DR. KAYNAK SELEKLER

Aerobik aktivite genç yetişkinlerin hafızasını ve konsantrasyonunu artırabiliyor.

Fiziksel egzersizin yaşlılarda hafıza ve düşünmeyi güçlendirdiği gibi, yeni bir araştırmada, koşma veya bisiklete binme gibi birkaç dakikalık orta ile yüksek yoğunluklu aerobik aktivitenin,  genç yetişkinlerin hafızasını ve konsantrasyonunu iki saate kadar artırabildiği bulunuyor.

2009 ile 2019 arasında yayınlanan 13 araştırmanın incelendiği araştırmada, 18 ile 35 yaş arasındaki çocuk ve gençlerin  bisiklet, yürüyüş  ve / veya koşmanın ruh sağlığı üzerindeki kısa vadeli etkisine bakılıyor.

Orta ila yüksek yoğunlukta iki dakika ile bir saat aerobik egzersizin öğrenme yeteneğini geliştirdiği ve genç yetişkinlerde iki saate kadar hafızada depolamayı artırdığı gözleniyor. Egzersizler, beş dakikalık dinlenme süresi sonunda, daha iyi konsantrasyon sağlıyor, sorunları planlama ve çözme becerisi ile sözel becerileri daha güçlü iyileştiriyor. Kazançlar 30 ila 120 dakika arasında sürüyor.

Araştırmada yalnızca yürüme/koşma, bisiklete binme gibi aerobik aktivitelere odaklanıldığı için,  aerobik olmayan kuvvet antrenmanının veya yüzme gibi diğer aerobiklerin benzer bir faydası olup olmayacağı bilinmiyor.

Yaşa bakılmaksızın egzersizin beyin işlevi için faydaları konusunda  güçlü bir fikir birliği var. Ayrıca çocukların okulda daha iyi performans gösterdiği, hem egzersizin hem de iyi beslenmenin zihinsel sağlık yararları  biliniyor.

Aerobik egzersizin zihinsel sağlık bağlantısını, özellikle neyin tetiklediğine dair birkaç açıklama var. Aerobik aktivite, beyin fonksiyonunu iyileştiren daha hızlı sinir hücreleri bağlantıları gibi nörokimyasal ve elektrofizyolojik değişiklikleri tetikleyebilir. Bununla birlikte, fiziksel aktivite ile gelişmiş dikkat, konsantrasyon ve öğrenme arasındaki bağlantının nasıl ve nedenlerini tam olarak anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

Kaynak:

A Good Workout Could Boost Your Thinking for Up to 2 Hours

Yüksek kan basıncı ilaçları ve Alzheimer riski

Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İzlanda ve Hollanda’dan bilim insanları, 1987 ve 2008 yılları arasında yürütülen altı kapsamlı, toplum temelli sağlık çalışmasını değerlendirdiler.  Küresel bilim adamları ACE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri, beta-blokerler, kalsiyum kanal blokerleri ve diüretikler olmak üzere beş ana tansiyon ilacının tamamını incelediler. Birkaç yıllık takip boyunca 55 yaşın üzerindeki 31.000’den fazla yetişkinin sağlığını izleyen altı büyük, uzunlamasına çalışmadan alınan verileri analiz ettiler. Yüksek tansiyon tedavisinin, hangi antihipertansif ilaç türü ile olursa olsun,  demans riskini% 12 ve Alzheimer hastalığını geliştirme riskini% 16 azalttığını buldular. Kan basıncı ilaçla kontrol edilen kişilerin  demansı geliştirme riskinin,  tansiyonu normal olan ve ilaç gerektirmeyen bireylerle aynı riskte olduğunu ve ilaç türünün bir fark yaratmadığını buldular.

Bu kapsamlı çalışma, kan basıncı seviyelerinin düşürülmesinin hafif bilişsel bozukluk ve demans riskini azalttığını gösteren son çalışmaların kanıtlarını genişletiyor. Araştırmacılar bulgularının, birçoğu yüksek tansiyon geliştirme riski olan veya zaten sahip olan, ancak düzgün tedavi olmayan yaşlı yetişkinlerde, daha iyi hipertansiyon farkındalığı yaratacağını umuyor.

 Kaynak:

Lancet Neurology. 2019;pii: S1474-4422(19)30393-X. doi: 10.1016/S1474-4422(19)30393-X.

Bugünün 75-80 yaşındakiler, 28 yıl önceki akranlarına kıyasla daha iyi bilişsel yeteneklere sahip

Finlandiya’da yapılan yeni bir araştırmada, farklı tarihsel dönemlerde yaşamış yaşlı erkek ve kadınlarda, bilişsel performanstaki doğum kohort (aynı yaştakilerin içerisinde bulunduğu bir grup insan)  farklılıkları değerlendiriliyor.

Çalışmada, erkeklerde tüm bilişsel performans testlerinde istatistiksel olarak anlamlı kohort farklılıkları bulunuyor. Daha sonra doğan kohort, ölçülen tüm sonuçlarda daha iyi performans gösteriyor.  80 yaşındaki kadınlarda,  bir test dışında, ölçülen her sonuçta doğum kohortları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunuyor. Hem erkeklerde hem de kadınlarda kohort arasındaki tüm farklılıklar, daha sonra doğan kohortu destekliyor.

Bu çalışmanın sonuçları, bilişsel performansın, 28 yıl önce ölçülen meslektaşlarına kıyasla, daha yeni yaşlı insan gruplarında daha iyi olduğuna dair güçlü kanıtlar sağlıyor.

Daha geç doğanlarda eğitim yılı, daha erken doğan kohorttan iki kat daha yüksek ve günlük fiziksel aktivite  ve kendi kendine derecelendirilen sağlık da, daha sonraki doğan kohortta daha yüksek bulunuyor.

Aradaki fark neden olabilir?

Bilişsel performansı şekillendiren ve sürdüren faktörlerin kohortlar arasında farklılık gösterdiği bilinmektedir ve çeşitli toplumsal ve çevresel değişikliklerden kaynaklanabilir. Bunlar arasında daha yüksek eğitim kazanımı ve iyileştirilmiş sağlık hizmetleri, kırsaldan kentsel alanlara ve daha küçük ailelere nüfus hareketi, iyileştirilmiş beslenme ve hijyen, daha karmaşık ve teşvik edici çalışma, , bilişsel olarak uyarıcı boş zaman aktiviteleri, sosyal katılım, sinemada görsel yönelimli modalitelerin yükselmesi nedeniyle daha karakteristik sözelden daha ikonik temsillere işlemedeki değişiklikler, televizyon, bilgisayar oyunları ve diğer medya ve son zamanlarda sosyal medya ve mobil cihazlar bulunuyor. Ek olarak, fiziksel aktivitenin bilişsel performans üzerindeki faydaları var.

Araştırmalar, sadece daha uzun değil, aynı zamanda daha sağlıklı yaşadığımızı da gösteriyor. Bugünün 70 yaşındakilerin, 60 yaşındakiler veya 65 yaşındakilerin 30 yıl önce olduğu kadar sağlıklı olduğu bildiriliyor. Muhakeme gibi yeteneklerdeki pozitif kohort farklılıkları, insanların güçlü muhakeme becerileri gerektiren mesleklerde çok daha uzun süre verimli bir şekilde istihdam edilebileceğini gösteriyor.

Not: Bu çalışma Finlandiya’da yapılmıştır. Böyle bir çalışma yurdumuzda yapılmadığı için genetiği, çevresi, eğitimi, sosyal ve ekonomik şartları  farklı olan Türkiye’de sonuçların ne olduğu bilinemez. Araştırma, fikir vermesi açısından paylaşılmıştır.

Kaynak:

https://link.springer.com/article/10.1007/s40520-020-01702-0

Demans ve Alzheimer hastalığı hakkında doğru bilinen yanlışlar

1.Demans yaşla birlikte kaçınılmazdır.

Bu ifade doğru değil. Demans, yaşlanmanın normal bir parçası değildir.

2.Demans ve Alzheimer hastalığı aynı şeydir.

Doğru değil. Demans bunama demektir. Bir demans türü olan  Alzheimer, tüm demans vakalarının% 60-80’ini  oluşturur .

3.Bir aile ferdimde bunama var, bu yüzden ben de  olacağım.

Yaygın bir efsane, demansın tamamen genetik olduğudur. Başka bir deyişle, bir kişinin aile üyesinde demans teşhisi varsa, daha sonra  bunama geliştirecekleri ifade edilir. Bu doğru değil.

4.Demans yalnızca yaşlı yetişkinleri etkiler

Yaş, demans için bir risk faktörüdür, ancak demans, nadir durumlarda genç yetişkinleri  de etkileyebilir.

5.Alüminyum tava kullanmak Alzheimer hastalığına neden olur.

Alüminyum sağlıklı beyinde de görülür ve araştırmacılar bu element ile hastalık arasında nedensel bir bağlantı kurmamışlardır.

6.Demans, anlamlı bir yaşamın sona erdiğini gösterir

Yanlış.  Demans teşhisi konan birçok kişi aktif ve anlamlı yaşamlar sürmektedir.

7.Hafıza bozukluğu her zaman demansı ifade eder

Hafıza bozukluğu, bunamanın erken bir belirtisi olsa da, her hafıza bozukluğu  hastalığın başladığını göstermez.

8.Demans her zaman önlenebilir

Bu maalesef doğru değil. Bununla birlikte bazı faktörler, belirli demans türlerinin gelişme riskini azaltabilir veya başlangıcını geciktirebilir.

9.Vitaminler ve takviye ilaçlar demansı önleyebilir

Bugüne kadar, herhangi bir vitamin veya mineral takviyesinin demans riskini azaltabileceğine dair güçlü bir kanıt yoktur.

10.Demansı olan tüm insanlar saldırgan hale gelir

Bazı hastalar duygulara kızgın bir şekilde tepki verebilir. Ancak bu her hasta için geçerli değildir.

11.Demans asla ölümcül değildir

Ne yazık ki demans ölümcül olabilir. Araştırmacılar 2000–2009 döneminde ölümlerin yaklaşık % 13,6’sının demansa atfedilebileceğini buldular.

Kaynak:

https://www.medicalnewstoday.com/articles/medical-myths-all-about-dementia