PROF. DR. KAYNAK SELEKLER
Alzheimer hastalığının %2-5 oranında genetik tipi vardır. %95 i sporadik yani tesadüfi olgulardır. Üç genetik tip yanında bir de yatkınlık faktörü vardır. Klasik bilgilere göre, bu yatkınlık faktörüne sahip olanlar yüksek oranda Alzheimer hastası olurlar.
Kanda kolesterol taşınmasında rol alan Apolipoprotein (kısaca APOE) proteinin bir alt tipi (alel) APOE ε 4 ‘e sahip olanlar, olmayan kişilere göre iki kat, APOE ε 4- ε 4 alt tipine sahip olanlar, olmayanlara göre on iki kat daha fazla Alzheimer hastası olurlar.
Yeni bir çalışmada ise bu konuda farklı bilgiler elde edildi. “Nature Medicine” dergisinde Mayıs, 2024’te yayınlanan yakın tarihli yeni bir çalışmada bu yatkınlık formu APOE ε 4- ε 4 tipi taşıyıcılarının da, da farklı bir genetik Alzheimer varyantını oluşturduğunu saptadılar.
Ölüm sonrası otopsi çalışmalarında, APOE ε 4- ε 4 taşıyıcılarının tüm yaşları boyunca sürekli olarak yüksek veya orta düzeyde Alzheimer nöropatolojik değişim skorları gösterdi. Yaşam sırasındaki biyobelirteç analizi, bu kişilerin, önemli ölçüde daha yüksek anormal biyobelirteç seviyelerine sahip olduğunu, bunun 55 yaşından itibaren başladığını ve 65 yaşına gelindiğinde neredeyse hepsinin beyin omurilik sıvısında bir Alzheimer biyobelirteci olan amiloid betanın anormal seviyeleri vardı.
Bu kişiler ortalama 65 yaş civarında Alzheimer hastalığı belirtileri yaşamaya başladı. Ortalama 72 yaş civarında hafif bilişsel bozukluk tanısı, 74 yaş civarında demans tanısı ve 77 yaş civarında ölüm meydana geldi. Bütün bunlar, bu genetik faktörü olmayan kişilere göre 7 ila 10 yıl daha erken gerçekleşti. Hafıza merkezi hipokampustaki doku kaybı (atrofi) ise daha erken başlıyordu.
SONUÇ
Bu bulgular Alzheimer hastalığı için potansiyel olarak tedavi stratejileri sağlayabilir. Kalıtsal hastalıkların iyileştirilmesinde kullanılmak üzere geliştirilen “Gen tedavisi” ile ileride, hatalı genlerin işlevlerinin yeniden düzenlenmesi yapılabilecektir.
Laboratuvar testleriyle APOE geni genotip analizi, bireyin APOE geninin hangi alt tipi (ε2, ε 3 veya ε 4) kombinasyonlarına sahip olduğunu belirler.
Henüz, Alzheimer hastalığını tam düzelten bir tedavi olmadığına göre, bu gen (APOE ε 4- ε 4)’e sahip kişiler, koruyucu yaşam tarzı değişiklikleri uygulamalıdır. Bir kısım kişide bu bilgi anksiyeteye neden olur. Ama zaman içinde bununla, kendine iyi bakım, egzersiz, sağlıklı beslenme, meditasyon, belleği ve odaklanmayı artıran, beyni kuvvetlendiren zihin eksersizleriyle baş edilebilir.
YENİ BİR ALZHEIMER İLACI
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) Alzheimer hastalığının tedavisinde donanemab’ı (Kisunla) onayladı. FDA danışma komitesi tedavinin olumlu bir risk-fayda profiline sahip olduğunu bildirmişti. Bu onay uzun zamandır bekleniyordu
Donenamab özellikle, hafif bilişsel bozukluğu veya hafif bunaması olan ve beyninlerinde toksik protein amiloid plakların olduğu kanıtlanmış kişilerde kullanılacak.
Daha önce büyük ümitlerle kullanıma sunulan monoklonal antikor Adacanumab, yan etkileri ve ticari başarısızlığı nedeniyle firma tarafından piyasadan çekilmiş ve yapımı durdurulmuştu. Şu anda diğer bir monoklonal antikor ilaç olan lacanemab tedavide kullanılıyor.
“Alzheimer İlaç Vakıfı” kurucu ortağı ve baş bilim görevlisi Dr. Howard Fillit, donanemab’ın onayı için, “Alzheimer hastalığıyla yaşayan insanlar için bakım standartlarının geliştirilmesinde ileriye doğru atılan bir başka adım olup, nihayetinde Alzheimer topluluğunda çok ihtiyaç duyulan umudu sağlayacak bir dizi yeni tedaviyi de içerecektir.” diyor.
Donanemab, toksik amiloid-beta formunu tanımak ve bağışıklık sistemi tarafından temizlenmesi için işaretlemek üzere tasarlanmış bir antikor olup, bu sayede Alzheimer’ın ilerlemesini yavaşlatmaya çalışır. Geçtiğimiz yıl FDA’dan Alzheimer’ı tedavi etmek için tam onay alan lacanemab da benzer şekilde çalışır.
Donanemab, erken Alzheimer hastalığı olan kişilerde bilişsel gerilemeleri önemli ölçüde yavaşlattı. Tedavi, beyninde diğer bir toksik protein olan taunun düşük ila orta seviyede birikmiş ve daha genç ve daha az bilişsel olarak bozulmuş hastalar arasında da özellikle etkiliydi.
Hastaların yaklaşık yarısı (%47) bir yıl sonra tedaviyi bırakabilecek kadar yeterli amiloid beta temizliğine ulaşırken, %69’u 1,5 yıl içinde bu hedefe ulaştı.
Donenab’ın en sık görülen yan etkileri arasında baş ağrısı ve beyin şişmesi veya beyin kanaması yer alır; bunlara topluca amiloidle ilişkili görüntüleme anormallikleri veya ARIA’lar denir; bu tür yan etkiler amiloid-beta’yı hedef alan tedavilerde yaygındır.
Ciddi veya yaşamı tehdit edici olabilen alerjik reaksiyonlar da mümkündür ve genellikle infüzyon sırasında veya sonrasındaki 30 dakika içinde ortaya çıkar. İlaç, herhangi bir bileşenine karşı bu tür reaksiyonlar geçmişi olan kişilerde kullanılmamalıdır.
Donanemab’ın her bir şişesinin liste fiyatı yaklaşık 696 dolar. Şirkete göre, altı aylık bir tedavi sürecinin toplam maliyetinin yaklaşık 12.522 dolar olması bekleniyor.